Belkıs’la olan ilişkim, içimizdeki çocukla beraber büyüyor. Zaman geçtikçe, beraber güldüğümüz ve sık sık sohbet ettiğimiz o sıradan günlerin, hayatın ta kendisi olduğunu anladım. Öyle ki, onun varlığı benim için kahve kokusundaki huzur, bir dost sohbetindeki sıcaklık kadar değerli ve içten.
Koşuşturma içinde bazen birbirimize ayıracak zaman bulmak zorlaşıyor. Ancak kısa bir telefon konuşması, basit bir mesaj, hatta bir “nasıl gidiyor” sorusu bile içimi ısıtıyor. Böyle anlarda fark ediyorum ki, mutluluk dediğimiz şey aslında hayatın o basit detaylarında saklı.
Birlikte geçirdiğimiz zaman, hayatımın en değerli anları. Çoğu zaman sadece birlikte sessizce oturmak bile yeterli. O anlarda düşünüyorum da, beraberliğimiz belki de büyük jestlerden, abartılı romantizmden ziyade bu sade anlarda güç buluyor. Yemek yapmak, temizlik yapmak, hatta beraber alışverişe gitmek… Bu rutinler, bizim saf sevgimize ve hayatımıza anlam katıyor.
Eşim… Bu hayatta seninle olmanın verdiği sıcaklık ve huzurla, günleri daha anlamlı ve dolu yaşıyorum. Beraber atılan adımlar, birlikte yaşanan sıradan anlar; işte hayatımın gerçek zenginliği burada saklı.
Teşekkür ederim; seninle varım.
Belkıs’ım…