İletişim, hayatımızın her alanında etkin olan ve tüm ilişkilerimizi belirleyen bir olgudur. Ancak, genellikle iletişimin ne kadar karmaşık ve nüanslı bir süreç olduğunu çoğu zaman unuturuz.
İletişim sadece sözlerle değil, aynı zamanda jestler, tonlama, beden dili ve diğer sözsüz işaretlerle de gerçekleşir. Ve ne dediğimizden daha çok, karşımızdaki kişinin ne anladığı önemlidir. Bu, yalnızca doğru bir şekilde ifade etmekle ilgili değildir, aynı zamanda dinleyiciyi de anlamakla ilgilidir. Biz ne kadar açık ve net olursak olalım, mesajlarımız her zaman alıcının önceden sahip olduğu bilgi, duygular, inançlar ve beklentiler tarafından süzülür.
Bir diğer önemli nokta, iletişimin iki yönlü bir süreç olmasıdır. Biz konuşurken aynı zamanda dinlemeliyiz. Bu sadece söylediklerimizin yanıtlarını beklemek anlamına gelmez, aynı zamanda dinleyicinin duygularını, reaksiyonlarını ve düşüncelerini anlamak için çaba göstermek anlamına gelir. İyi bir dinleyici olmak, başkalarını anlamak için en önemli becerilerden biridir.
Kendi kendimizle olan iletişimimiz de önemlidir. Kendi düşüncelerimiz, duygularımız ve inançlarımız hakkında dürüst ve açık bir şekilde düşünmek, kendi kendimizle sağlıklı bir iletişim kurmanın temelini oluşturur. Bu, başkalarıyla olan ilişkilerimizi de olumlu bir şekilde etkiler.
“Sözlerinizle beni tamamen etkilediniz.”
İletişim, bir sanat, bir beceri ve bir bilimdir. Ve sürekli öğrenmek, uygulamak ve geliştirmek için bir çaba gerektirir. Kendimizi, başkalarını ve dünyayı daha iyi anlamak için vazgeçilmez bir araçtır. İyi iletişim, daha sağlıklı ve daha tatmin edici ilişkilerin, daha etkili işbirliğinin ve daha tatmin edici bir yaşamın anahtarıdır.