Bisikletliler ve Suskunluk: Görmezden Gelinen Acılar

Dilerseniz bu yazıyı okumak yerine dinleyebilirsiniz.

18 Temmuz 2023 sabah saat 5:30’da Bostancı Vapur İskelesi’nin önünde gerçekleşen bir kaza ile Doğanay Güzelgün adlı bisikletsever abimizi kaybettik. Uyuşturucu etkisinde olan ve hızla polislerden kaçan otomobil sürücüsü, o anda karşıdan karşıya geçmekte olan Doğanay abimize çarptı ve çarpmanın etkisiyle olay yerinde Doğanay Güzelgün vefat etti.

Doğanay Güzelgün

Öncelikle, Doğanay Güzelgün adlı bisiklet sever abimizi kaybettiğimiz için tüm kalbimle başsağlığı diliyorum. Ben de aynı gün, aynı saatlerde, aynı rotada tek başıma o günkü antrenmanımı yapıyordum. Gerçekten bu tür olaylar bizleri derinden etkiliyor ve toplumun dikkatini önemli bir konuya çekiyor: Bisiklet güvenliği…

Çarpan şahış kaçtı, yerine başka biri geldi, bir gün sonra asıl suçlu yakalandı falan; olayın bu gibi detaylarına girmiyorum.

Hemen ertesi gün kaza yerinde toplanan kalabalık bir bisikletçi grubuyla bu elim kaza, daha doğrusu cinayet anıldı, toplumsal bir ilgi oluşturulmaya çalışıldı ve yöneticilerden bazı taleplerde bulunuldu. Bu güzel bir hareket. Emeği geçenlere ve katılanlara teşekkür ederim. Kendim de bir bisiklet tutkunu olarak minnettarım.

19 Temmuz 2023 Bisikletçi Eylemi, Bostancı

Evet bu çok acı bir olay. Bu olay her ne kadar bir bisiklet kazası olmasa da, bisiklete gönül vermiş bir insanı kaybetmiş olmak benim için de kat kat acı veren bir durum. Tabiki de belirli önlemlerin alınması, toplumda bisiklet kültürünün oluşması, hatta bisikletlilerin bilinçlenmesi her sürüşü daha da güvenli yapacak, bizleri kazalardan koruyacaktır ama bu durum bir bisiklet kazası değil taksirli adam öldürme durumudur. Üstelik bir çok ağırlaştırıcı sebep ile birlikte. Ve evet bence, teknik olarak olmasa da, bu bir CİNAYETTİR.

Peki gelelim biraz da madalyonun öteki acı yüzüne…

Bundan 2 ay kadar önce mayıs ayının ortalarında bir haber çıktı. Bisiklet sporcusu Halil Özdemir, İstanbul Samatya’da, bisikleti gasp edilmek istenirken bıçaklanarak öldürüldü. İlk haberlerin çıkmasından iki hafta kadar sonra da katil yakalandı ve olay aydınlandı. Olayın içinde bir gasp ve bıçaklama durumu yoktu fakat şimdilik bunun önemi yok. Bu tam bir cinayetti. Peki o günlerde bisiklet camiası neredeydi?! Neden o günlerde kimse ayaklanmadı?! Cılız sesler dışında ne yapıldı?!

Halil Özdemir

Bisiklet kültürü, sadece bir ulaşım aracı olmanın ötesine geçer. Bu kültür, birlikte pedal çevirenler arasında benzersiz bir dostluk, topluluk ve dayanışma oluşturur. Ancak, yeterince ses getirilmeyen ve göz ardı edilen olaylar, bu topluluğun bir tür sessiz kabullenme içinde olduğunu gösteriyor.

Halil Özdemir sadece bir örnek. Bunun gibi bir çok örnek var. Yanlış anlaşılmasın tabiki de Doğanay Güzelgün’ün vefatını küçümsemiyorum. Onun için, daha doğrusu onun üzerinden tüm bisikletliler için yapılması gereken yapıldı fakat neden sadece Doğanay abimiz? Bisiklet camiasını bu noktada harekete geçiren ne? Birbirimize daha yakın olup, daha samimi, daha bisiklet odaklı dostluklar mı kursak?

Bisiklet camiasının değeri, sadece pahalı bisikletlerin maddi değeriyle ölçülmemeli. Bu topluluğun gücü, dostluk, dayanışma ve adalet için ses çıkarmada yatar. Sevilen birini kaybetmek acı vericidir, fakat bu acıyı tüm bisikletlilerin acısı haline getirmek, daha büyük bir adalet arayışının ilk adımı olmalıdır.

Peki madem o zaman son söz olarak testiyi kırayım.

Acaba; birbirimizle muhabbet edebilmemizin, birbirimize selam vermemizin, yardım edebilmenin kriteri, bisikletlerimizin maddi değerleri olmasa mı?

Evet, çabaları takdir ediyorum ama artık biraz da bisiklet camiası kendi içinde silkelenebilmeli.

Anlayana…

Bir Cevap Yazın